14 Aralık 2011 Çarşamba

Messi'siz Barcelona, Barcelona'sız Messi...

Bugün Barcelona deyince Messi aklımıza geliyor. Fotograf: VectorportalKonuk yazar: Gül Günaydın

Emre'nin El Clasico yorumu maçı Barcelona'nın domine ettiğini söylemişti. Bu yorumun ve skor tabelasının aksine, ben Real Madrid'in ilk yarıda orta sahada kurduğu baskıyla Barcelona'yı bayağı zorladığı kanısındayım. Peki bu baskı sonuca neden yansımadı? Maçtan sonraki yorumlara göre Guardiola'nın 20. dakikadan sonra yaptığı taktik değişiklik Mourinho'nun planlarını alt-üst etti. Benim açıklamamsa çok daha basit: Messi'nin doğru zamanlarda inisiyatif alarak Real'in baskısını kırması maçın çehresini değiştirdi. Sadece Barcelona'nın ilk golünde değil, tehlike yaratan pek çok pozisyonunda Messi imzası vardı.

Bu durum şu soruyu aklıma getirdi: Messi'siz Barcelona olur mu?

Popüler kanıya göre Barça'yı Barça yapan her dişlisi tıkır tıkır işleyen takım oyunu. Dişlilerden birini çıkarıp diğerini koymak Barcelona'nın oyununda bir şey değiştirmiyor. Tamam, Barça'nın bol paslı takım oyununa laf yok, ama Messi kolayca yeri doldurulabilecek dişlilerden biri mi?

Bana göre değil. La Liga'da oynanan sıradan bir maçta Messi'siz Barcelona güle oynaya kazanacaktır. Ama El Clasico'da olsun, Şampiyonlar ligi çeyrek final sonrası maçlarında olsun, Messi'nin oynamadığı bir Barça rakiplerine karşı zorlanacaktır. Örneğin, geçtiğimiz El Clasico'da Messi'nin devreye girmesi Real Madrid'in savunma hattını zorlamanın yanı sıra psikolojik direncini de yıprattı.

Messi'siz Barça'yı 2010 Dünya Kupasında izledik ve güle oynaya kazandı diyebilirsiniz. Malum, İspanya Milli Takımının iskeletini Barcelona oyuncuları oluşturuyor. :) Ne yazık ki bu karşılaştıma çok da adil değil. 2010'daki İspanya Milli Takımı'nın üç aşağı beş yukarı Barça eksi Messi olduğuna itirazım yok. Ama İspanya'nın Dünya Kupasındaki rakipleri--Hollanda ve belki bir de Almanya dışında--bugün Barça'nın rakibi olarak görülebilecek Real Madrid ya da Manchester United gibi kulüp takımlarının epey gerisinde. İspanya'nın Almanya ve Hollanda'yı zorlanarak geçmesi de Messi'siz Barça'nın dişli rakipleri karşısında zorlanacağı savını destekliyor.

Messi'nin Barça için vazgeçilmez olduğuna bir diğer destek de Messi'nin sahada kaldığı süre. Messi, 2010-2011 sezonunda maç başına 75 dakika süre almış. Bu da onu, maç başına 75.5 dakika oynayan kaleci Valdes'den sonra Barcelona'da en çok süre alan oyuncu yapıyor. Ama doğrusu Guardiola'nın yerinde kim olsa bir sezonda toplam 150 şut çeken, bu şutların 80'i çerçeveyi bulan ve 31'i gole dönüşen, bu da yetmezmiş gibi 21 de asist yapan bir futbolcudan kolay kolay vaz geçemezdi.

Barça'sız Messi olur mu sorusunun cevabını vermek daha kolay. 2010 Dünya Kupasında Messi'nin tek başına Arjantin'i başarıya taşımaya yetmediğini gördük. Günümüz futbolunda takım oyunu oynamadan tek yıldızla başarıyı yakalamak neredeyse imkansız. Bu yıldız, bazıları tarafından gelmiş geçmiş en iyi futbolcu olarak addedilen Lionel Messi de olsa...

Uzun lafın kısası, Messi'siz Barcelona oynadığı takım oyunuyla yine dünyanın en iyi takımlarından biri olurdu ama dişli rakipleri karşısında zorlanırdı. Geçtiğimiz El Clasico'da Messi'yi denklemden çıkarsak 90 dakika başa baş bir mücadele izlerdik. Artık başa baş mücadele bir başka bahara ve Mourinho'nun futbol dehasına kaldı...

Hiç yorum yok: