15 Aralık 2012 Cumartesi

Gol Çizgisi Teknolojisi. Sonunda!

Gol çizgisi teknolojisi denemelerine bir örnek teniste kullanılan Hawk-Eye teknolojisi. Fotoğraf: Wikimedia CommonsGol çizgisi teknolojisi denemelerinde son aşamaya gelindi. Yarın Chelsea ile Corinthians arasında finali oynanacak Kulüpler Dünya Kupası boyunca iki sistem deneniyor. Hawk-Eye, tenise meraklı olanlarımızın tanıdığı bir sistem. Kale etrafına çeşitli açılarda yerleştirilmiş yedi tane yüksek hızlı kamera var. Bu kameraların çektiği görüntüler birleştirilerek topun çizgiyi geçip geçmediği tespit ediliyor. GoalRef ise gol olup olmadığına topun içine yerleştirilen bir çipten faydanarak karar veriyor. Her iki sistemde de top çizgiyi geçtiği anda maçın orta hakemi saati vasıtasıyla uyarılıyor.

Peki gol çizgisi teknolojisinin futbolda kullanılması futbol endüstrisine fayda mı zarar mı getirir?

Ben uzun zamandır bu teknolojinin futbolda kullanılması taraftarıyım. Sadece gol çizgisi değil, tartışmalı penaltı ve ofsayt pozisyonlarında hata oranının en aza indirilmesi için masa hakemliğinin de tartışılması gerektiğine inanıyorum. Hakem sayısını artırmanın çok büyük bir fayda sağlayacağını düşünmüyorum. Çünkü en iyi hakemler bile, algı yanılmalarına kurban olabiliyor. Gördüklerini çalıyorlar ama bulundukları açı nedeniyle "gördükleri şey" gerçekte ne olduğu ile örtüşmeyebiliyor. Ofsayt pozisyonlarında bu durumun hakemleri nasıl yanılttığını sizinle daha önce paylaşmıştım. Teknolojiden faydalanmak demek, hakemi teknolojiyle değiştirmek demek değil. Aksine hakemin karar vermesini kolaylaştıracak imkanlar vererek onları rahatlatmak anlamına geliyor. Zaten hakem cephesinde gol çizgisi teknolojisinin kullanılmaya başlanacak olması genel olarak memnuniyetle karşılanıyor gibi.

Oyuncu cephesinde de karar olumlu karşılandı. GoalRef için kullanılan çipli topun biraz ağır olduğu konusunda Chelsea'li oyuncuların başta küçük bir şikayeti vardı ancak idmanlarda kısa sürede topa alıştıklarını belirttiler. Zaten Lampard, 2010'da başına gelenden sonra bu teknolojinin hayata geçmesinin en ciddi savuncularından biri oldu!

Teknik direktör cephesinin de oyu olumlu. Hatta bazı hocalar (misal Sör Ferguson) uzatma dakikalarının belirlenmesine kadar birçok konuda hakemin üzerindeki yükün hafifletilip otomasyona geçilmesi taraftarı.

Peki en büyük itiraz kimden? Futbolu yönetenlerden. Platini teknolojinin uygulanmasına çok pahalı olduğu gerekçesiyle karşı çıkıyor. Bu kadar parayı senede birkaç tartışmalı pozisyon için harcamaktansa altyapıya vermeyi tercih ederim diyor. Bu endüstrinin ne kadar para yaptığı düşünülürse Platini'nin veya ülke federasyonlarının altyapı yatırımı için başka kalemlerden kısmasına gerek yok. Altyapı yatırımlarının yetersizliğinin temel nedeni futbolun maddi kaynak sıkıntısı çeken bir branş olması değil. Yöneticilerin, oyuncu, teknik direktör ve hakemlerin ulaştığı yetkinlik seviyesinin çok altında olması. Zincirin en zayıf halkasının oyun hakkındaki en kritik kararları vermesi ne acı değil mi!

Benzer itirazlar Sepp Blatter dahil olmak üzere FIFA kanadında da kısa süre önceye kadar dile getiriliyordu. En komiği tartışmalı pozisyonlardaki öznel kararların oyunun zevkini artırdığı. Yani tartışmalı pozisyonlar azalırsa oyuna ilgi düşebilir, heyecan azalabilir. Böyle bir fikri samimiyetle savunan, bu oyunun güzelliğini hiç anlayamamış demektir. Tam tersi, tartışmalı pozisyonlar bir izleyicinin en çok hayal kırıklığına uğradığı anlardır. Haksız yere kaybedilen bir maçta takımınızın elinden geleni yapıp kaybettiğini düşünerek gururlanmak varken, içinizi kızgınlık kaplar. Haksız yere kazanılan bir maçta ise sevinmek gelmek içinizden, aksine utanır taraftar. Neyse ki FIFA bu saçma savından 2010 Dünya Kupası'ndan sonra vazgeçti.

Bu yılki Kulüpler Dünya Kupasının yeri benim için ayrı. Hem şampiyonanın tamamında gol çizgisi teknolojisi uygulanacağı hem de finali Cüneyt Çakır yönetecek olduğu için. Umarım Corinthians-Chelsea finali güzel bir maç olur.

Bunlar da ilginizi çekebilir:
Yan Hakemin Ofsaytla İmtihanı: Ofsayt Kararlarında Görsel Yanılmalar
Şampiyon Yapıp da Gönderileni Görmüştüm Ama Şampiyonlar Ligi'ni Kazanıp Gönderileni Görmemiştim!
Batıl İnançlar, Şanslı Tılsımlar... Sporcu Performansını Artırabilir mı?

Hiç yorum yok: