18 Haziran 2011 Cumartesi

Transfer Piyasasında Yapılan Dört Büyük Hata

Sezon sonuyla birlikte transfer piyasası bir hayli hareketlendi. Bu dönemde sıklıkla kulüp yöneticilerimizden tranfer politikalarına ilişkin heyecanlı demeçler duyarız. Gelin kısaca bu söylemlerin doğruluk payını sorgulayalım.

1. "Transferde tek yetkili teknik direktörümüzdür!"

İlk bakışta çalıştıracağı takımı teknik direktörün kendisinin belirlemesi mantıklı gelebilir. Doğrusunu söylemek gerekirse futboldan anlamayan bir yöneticinin tek yetkili olmasından daha iyi. Ancak kesinlikle en iyi yöntem değil. Tek bir kişinin alternatif oyuncuları tüm yönleriyle değerlendirmesi mümkün değil. Ayrıca her teknik direktörün kendine özgü önyargıları var. Bunlar farkında olmadan yanlı karar vermelerine neden olabilir (Bu yanılgılara güzel bir örnek futbol oynamış teknik direktörlerin kendi oyunculuk felsefe ve tarzlarına sahip oyuncuları olduklarından daha iyi görmeleri).

Hepsi iyi teknik direktörler ama oyuncu seçiminde tek başlarına doğru kararı verebilirler mi?
Hepsi iyi teknik direktörler ama oyuncu seçiminde tek başlarına doğru kararı verebilirler mi?

Sosyal psikolojinin bu tür yanılgılara reçetesi "kalabalığın bilgeliği." Transfer kararları bir grup olarak alındığında grup üyeleri birbirlerinin yanılgılarını düzeltebilir ve alternatif oyuncuların özellikleri daha adilane değerlendirilebilir. Teknik direktör, futbolcu izleme komitesi, antrenörler, hatta eski futbolculardan oluşan bir grubun doğru transfer yapma olasılığı teknik direktörün tek başına doğruyu bulma olasılığından daha fazla.

2. "Yeni hocamızın istediği tüm oyuncuları alacağız, istemedikleriyle yollarımızı ayıracağız!"

Yeni teknik direktörler, kendi takımını yaratma psikolojisiyle gereğinden fazla oyuncu alıp satma eğiliminde olurlar. Bu da takımı mali sıkıntıya sokabilir. Yukarıda sözünü ettiğimiz gibi bir grup hem bu sorunun çözümüne yardımcı olur, hem de transfer çalışmalarında süreklilik sağlar.

3. "Uyum sorunu olmayan oyuncu transfer edeceğiz!"

Uyum sorunu olmayan oyuncu aramak hayaldir, komiktir. Bırakın yabancı oyuncuları, Anadolu'dan İstanbul'a transfer olan oyuncular bile uyum sorunu yaşar. Hangi meslek grubundan olursanız olun, yeni bir ülkeye veya şehre yerleştiğinizde bu sorunu yaşarsınız. Hele de konuşulan dili bilmiyorsanız... Transfer, sözleşmenin imzalanmasıyla bitmez. Yeni oyuncuların uyum sıkıntılarını aşmak için hem pratik (ev bulma, aile bireylerinin okul ve iş durumlarıyla ilgilenme), hem de stresi azaltmaya yönelik psikolojik desteği hazır tutmak gerekir.

4. "Süper Lig'e yakışır bir takım kuracağız!"

Düşük bütçeleri ve sınırlı Süper Lig tecrübeleriyle lige yeni çıkan takımlar, düşme riskini en çok yaşıyan takımlardır. Kadroyu bütünüyle yenilemeye çalışmak düşme riskini çok artırır. Mevcut kadroyu üç aşağı beş yukarı elde tutup gereken pozisyonlara birkaç transfer yaparak ilk sene ligde tutunmaya çalışmak daha gerçekçi bir hedeftir.

Bunlar da ilginizi çekebilir:
Taraftarız Biz Çekeriz Cefa... Ama Hatırlamayız!
Ağustos Sıcakları ve Spor Psikolojisi
Yan Hakemin Ofsaytla İmtihanı: Ofsayt Kararlarında Görsel Yanılmalar
Panter Kaleci (!) Penaltıda Ne Yapar?
Durum Kötü, Hocayı Gönderelim! Ya da...

3 yorum:

Foodie dedi ki...

Bir buyuk hata da benden: otuzlu yaslardaki futbolcularin yuksek ucretlerle transfer edilmesi.

20'li yaslarinda takima uzun sure hizmet edebilecek oyuncular yerine 30'lu yaslarinda 3-5 yil daha verim alinabilecek futbolcularin getirilmesi bence buyuk bir kumar. 20'li yaslarindaki futbolcudan istenen verim alinamasa bile, oyuncuyu satip zarari aza indirmek mumkun. Futbol kariyerini kisa zaman sonra noktalayacak 30'lu yaslarinda futbolcuya verilen para futbolcu istenilen performansi gosteremezse neredeyse tamamen bosa gitmis oluyor.

Emre Selcuk dedi ki...

Foodie, salt finansal bağlamda düşününce yorumuna yüzde yüz katılıyorum. Otuz yaşının üzerindeki futbolcuların bir transfer daha yapması zor olduğu için verimsiz olmaları durumunda elden çıkarmak zor (Gerçi ABD, Katar gibi liglerde bu oyunculara talep son yıllarda arttı, o ligler bir çıkış kapısı olabilir). Ancak performans bazında son günlerde okuduğumuz "30'unu geçmiş futbolcudan hayır gelmez" türü yorumlara katılmıyorum. Sağlığına dikkat eden futbolcular 37-38 yaşına kadar oynayabiliyor artık. O nedenle 30 yaş üzerindeki futbolcuların transferlerini sadece yaş ekseninde değil, performans ve finansal bazda değerlendirmek gerektiği kanısındayım.

Foodie dedi ki...

Eger saglik ekibiniz iyiyse belki bir futbolcudan 37-38 yasina kadar verim alabilirsiniz.. Ama genc futbolcularin bile sakatliktan kurtulamadigi takimlarimizda bu durum biraz su goturur. :) Saglik ekibi cok saglam bir takim icin bile 20'li yaslarda bir oyuncuyu alip ondan 37-38 yasina kadar faydalanmak bana mali acidan daha iyi bir strateji gibi geliyor.