Bu sabah Gül ile kahvaltıda konu Şampiyonlar Ligi ve Galatasaray'dan açıldı. Drogba'nın ne kadar çabuk yeni takım arkadaşlarına alıştığından, kısa süre içinde saha içinde ve dışında arkadaşlarını oyuna motive eden, sürekli onlarla konuşan bir "tecrübeli" oyuncu rolünü üstlendiğinden bahsettik. Futbolu bıraktıktan sonra Galatasaray'da teknik direktör veya antrenör olsa ne ilginç olur dedik.
Düşündüm de Drogba'nın üst düzey bir takımda (belki uzun yıllar formasını giydiği Chelsea gibi ya da aynı seviyede başka bir kulüpte) teknik direktör olması oyuna çok şey katar. Sadece oyun bilgisi ve oyuncularla rahatlıkla anlaşabilmesi değil kastettiğim. Bunlar elbette iyi hoca olmak için gereken beceriler ama beni asıl heyecanlandıran ve Drogba'yı farklı kılan futbolun hayata olan etkisinin ayrımında olması ve gerektiğinde bunun getirdiği sorumluluklardan kaçmaması.
2006 Dünya Kupası Finalleri'ne kaldıkları maçın sonrasında soyunma odasında canlı yayında diz çöküp, iç savaşla kıvranan ülkesi Fildişi Sahilleri'nde ateşkes sağlanması için, savaşan taraflara yalvarması... Erkan Goloğlu'nun geçenlerde bize hatırlattığı gibi "Birlikte oynayacaksak birlikte yaşayacağız" demesi... İç savaşın en yoğun yaşandığı Bouake'de milli maç oynanmasını sağlaması... Hakikat, Uzlaşma ve Diyalog Komisyonunda temsilci olarak yer alıp ülkesinde barışın yeniden tahsisinde rol alması... Birleşmiş Milletler'de iyi niyet elçisi olarak görev yapması... Kendi kazandığı reklam gelirleriyle ülkesinde hastane yaptırması...
Böyle bir futbol adamını göz önündeki bir takımın teknik direktörü olarak düşünün. Bence futbol için inanılmaz bir kazanım olur. Geçenlerde Kevin Boateng futboldaki ırkçılık probleminin çözümü için oyunun bir "Siyah Mourinho"ya ihtiyacı olduğunu söyledi. O kişi Didier Drogba'dan başkası değil bence.
Bunlar da ilginizi çekebilir:
Ronaldo mu, Messi mi? Yoksa Leslie Davies mi? :)
Messi'ye Kale Büyük: Görsel Yanılsamaların Sporcu
Performansına Etkisi
Yan Hakemin Ofsaytla İmtihanı: Ofsayt Kararlarında Görsel
Yanılmalar
İddaa'cılar Dikkat! Kuponu Doldurmadan "Üstüne Uyumak"
Lazım :)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder