19 Haziran 2014 Perşembe

Herkesin İçine Brezilya Kaçmış!

Söz verdiğim gibi Sör Alex Ferguson'ın futbolda psikolojinin yerine ilişkin izlenimlerine döneceğiz ama şu Dünya Kupası'nda olup biten karşısındaki keyfimi ve şaşkınlığımı araya gireyim dedim. Neler oluyor öyle! Neredeyse her maçta heyecan verici oyunlar, paslar ve en önemlisi bol bol gol görmek mümkün. (Gariban İspanya'nın başrolünde olduğu dramatik sürpriz faktörümüz de var, daha ne olsun!). Daha gruplarda ikinci maçlar tamamlanmadan 60 gol'e ulaştık, maç başına 3 gol atılmış!

Sosyal psikolojinin önemli bulgularından biri normların gücüdür. Etrafınızdaki insanlar nasıl davranırsa siz de öyle davranmaya başlarsınız. Mesela yeni taşındığınız bir mahallede komşularınız az elektrik tüketiyorsa bir süre sonra siz de elektrik tüketiminizi kısarsınız. Ya da komşular çok elektrik tüketiyorsa sizin de elektrik tüketiminiz zaman için de artar.* Dünya Kupalarında da böyle mi oluyor ne. Takip ettiğim ilk Dünya Kupası İtalya 90'dı. Orada herkesin içine savunmacı İtalya kaçmıştı, Dünya Kupası tarihinin en düşük maç başına gol ortalaması turnuvasıydı İtalya 90. Bugünse Brezilya'ya ayak basan Brezilya'dakiler gibi oynamaya başladı :)

Aman nazarımız değmesin, böyle devam etsin turnuva. İyi seyirler...

Bunlar da ilginizi çekebilir:
Gümüş Madalyanın Laneti: Bronz Madalya Alanlar Neden Daha Mutlu?
Batıl İnançlar, Şanslı Tılsımlar... Sporcu Performansını Artırabilir mı?

* Schultz, P. W., Nolan, J. M., Cialdini, R. B., Goldstein, N. J., & Griskevicius, V. (2007). The constructive, destructive, and reconstructive power of social norms. Psychological Science, 18, 429-434.

Hiç yorum yok: