9 Ocak 2013 Çarşamba

Avrupa Kulüpleri Altyapıda Psikolojik Gelişime Gittikçe Daha Çok Önem Veriyor

Yılbaşı tatilini fırsat bilip Avrupa Kulüpler Birliği'nin (European Club Association) Eylül ayında yayınladığı Altyapı Akademileri Raporu'nu okudum. Elbette raporda benim ilk aradığım şey, akademilerin genç futbolcuların psikolojik gelişimi ile ilgili planlı bir yaklaşımı olup olmadığıydı.

Maarten Fontein ve arkadaşlarının hazırladığı raporun bir bölümünü içlerinde Türkiye'den de 5 kulübün (Galatasaray, Beşiktaş, Trabzonspor, Bursaspor ve Fenerbahçe) bulunduğu 96 kulüpten akademileri ile ilgili toplanan anket verisi oluşturuyor. Bu kısmın amacı altyapı akademileri ile ilgili genel bilgileri özetlemek. Başka deyişle, akademilerin genel bir fotoğrafını çekmek. Rapor, bulguları tüm Avrupa genelinde sunduğu için direk Türkiye'deki durumu yansıtan bir çıkarım yapmak mümkün değil. Dolayısıyla aşağıdaki bilgiler Avrupa'nın genel bir özeti olarak kabul edilebilir:
  • Kulüplerin %54'ü bir psikologla çalışıyor. Psikologlar kulüplerin %34'ünde çalışma ve antrenman programlarının hazırlanmasına, %39'unda oyuncu seçimine, %38'inde ise antrenörlerin eğitimine doğrudan katkıda bulunuyor.
  • Akademilerin yaklaşık %55'i oyunculara sıkıntılarını aşmaları için sosyal destek sağlıyor. Yaklaşık %56'sı oyuncularına yaşam stilleri ile ilgili danışmanlık veriyor. %63'ü okul derslerinde destek sağlıyor. Kulüplerin yaklaşık %20'si bu destek programlarının akademinin başarısının altında yatan en önemli faktörlerden biri olduğu görüşünde. 
  • Yaklaşık %40'ının bir üniversite ile ortaklığı var ve araştırma projelerine katılıyorlar.
  • %75'i ebeveynlerin idmanlara, %90'ı maçlara gelmelerini teşvik ediyor.
Bu bulgulara bakınca bence çıkarabileceğimiz en önemli sonuç Avrupa'da kulüplerin psikolojik gelişimin önemine geç de olsa gittikçe artan oranda farkına varması. Araştırmaya katılan her iki kulüpten biri hiç değilse en az bir psikolog ile temas halinde. Her üç kulüpten birinde idman programı, oyuncu seçimi gibi konularda psikologların önemine başvuruluyor. Sosyal desteğin artması da çok önemli. Zira bu konu yakın zamana kadar bırakın altyapıyı, A takımlar seviyesinde bile konuşulmuyordu. Drogba Chelsea'ye ilk geldiğinde bırakın kulüpten sosyal destek görmeyi, eşi ve çocuklarıyla bir başına haftalarca otelde kalmış. Hatta Chelsea'li oyuncular arasında yeni gelenlerin kaç hafta otelde kaldığı klasik bir dalga konusuymuş o zaman. Böyle bir sektörün spor psikolojisinin gittikçe önemine varması sevindirici.

Raporun diğer bir bölümü ise, aralarında La Masia'sıyla ünlü Barcelona'dan tutun da Estonya'nın Levadia Tallinn'ine, Arsenal'den Beşiktaş'a uzanan geniş bir yelpazede 20 kulübün altyapı akademilerinin ayrıntılı incelemesi. Bu inceleme, seçilen her kulübün altyapı yönetimi, felsefesi, misyonu ve uygulamaları gibi konularda derinlemesine bilgi sunuyor. Bir sonraki yazıda raporun bu kısmına yani altyapılarıyla nam salmış bazı kulüplere tek tek bakacağız.

Bunlar da ilginizi çekebilir:
Spor Psikolojisi Nedir?
Taraftarız Biz Çekeriz Cefa... Ama Hatırlamayız!
Panter Kaleci (!) Penaltıda Ne Yapar?
İddaa'cılar Dikkat! Kuponu Doldurmadan "Üstüne Uyumak" Lazım :)

Hiç yorum yok: